BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

24 Mayıs 2010 Pazartesi

10.05.10

08.05.10

18 Mayıs 2010 Salı

ajandam

7 mayıs cuma, ilk kez bilinçli olarak gülümsedim, artık şapşal şapşal sırıtabiliyorum.

8 mayıs cumartesi, ilk kez evimizden dışarı çıktım. Hehe, babam üşütmemi istemediği için hepi topu 5 dakika mesafedeki babaannemlere gittik.

14 mays cuma, ilk uzun yolculuğumu yaşadım. Araba da çok güzel yahu, tıngır mıngır gidivermişiz hemen, halbuki 2 saatlik yol ama ben hep uyumuşum sanırsam... Babaannemin köyüne gittik, oh temiz hava okşijen ooh miiiş miş!

6 Mayıs 2010 Perşembe

bir dinazorun kareleri

O büyükler gibi kafanın altına koymaya çalıştığın, ama küçücük olduklarından yetmeyen yumuk ellerini yerim.
O küçücük çorapların tüm bacaklarını kaplamasını ve çırpı bacaklarınla kocaman bezinin oluşturduğu kombinasyonu çok seviyorum.

Şimdilik kıyamıyorum ama, o koca ayaklarını ısıracağım günü iple çekiyorum!

Tıpkı burada yaptığın gibi, ömrün boyunca o boncuk gözlerinle gül, hayatla dalga geçercesine yaşa, emi minik!

küçük canavar

Küçük biberon yetmiyo artık bana. Günde beş tane götürüyorum hihih. Neyse ki sevgili babam halden anladı da büyük biberon almış, oh ooh mis mis!

Fotoğraflarımı görenler benim için bebek değil de çocuk gibi duruyo, diyorlarmış. Yeni anlamışlar heralde, bu dünyayı harcamaya geldim ben heheyt!

5 Mayıs 2010 Çarşamba

09.04.2010

03.04.2010

Baygın balığım benim :)

27.03.2010


merhaba dünya

Ben geçtiğimiz aylarda, benden önceki nesillerin mahvettiği bir dünyaya gözlerini açmış olan bir bebeğim. Adım Sabahattin Seymen Çelik. Evet, gördüğün üzere ülkemin, hatta aslında dünyanın şu ilginç geleneğine uyarak öncelikle dedemin ismini almışım. Ailem adımı kararlaştırmakta oldukça güçlük çekmiş, hele ki maymun iştahlı babam sürekli fikir değiştirir olmuş. Halamın bulduğu isim, yani Uras, dedemce uygun görülmeyince, işte bu son halini alıvermiş birdenbire.

Doğduğum andan beri açmışım, doğduğumda yapıştığım annemi bir türlü bırakamamışım, ya da halam beni hep o şekilde gördüğü için öyle söylüyor. Zavallı annemi öyle sömürür olmuşum ki ek besine başlamışlar. 1 mayısta 40 günlük olmuşum. O güne kadar hastaneye gitmek dışında evden dışarı adımımı atmamışım. Zaten adım atamıyorum henüz ama atınca neler olucak kimbilir, ailemin vay haline diyorum.

Bütün bunları halam yazıyo aslında, herşey onun gözünden. O beni çok seviyomuş sanırsam. Her ne kadar sınav haftasının tam ortasına, sabahın beşinde gelerek bomba gibi düşmüş olsam da seviyomuş hem de. Bizim zamanımızda yoktu böyle şeyler, benim yeğenim zamanın nimetlerinden eksik kalmasın, diyor kendisi. Yıllar sonra bakıp "Nerden nereye!" dememi istiyormuş.

İşte bu yüzden Ilovemyaunt!

Evet megaloman biraz da :)